13 Haziran 2015 Cumartesi

Parçalı Hüzün

Ben sana bölük pörçük hayatımı verdim. Saatlerimi, sözlerimi, hüzünlerimi, gözyaşlarımı, gülüşlerimi, yazılarımı ve sevinçlerimi verdim hayatına bir hayat daha kat diye. O hayat büyüsün bir olsun diye. Oluyordu da iyisiyle kötüsüyle. Hüzünler belki fazla bütün olup büyüyordu lâkin bir şekilde büyüyordu işte. Sonra o bütün olan hayat apayrı iki parçaya bölündü yeniden. Yine eski bölük pörçüklüğüne döndü. Ufaldı..ufaldı. Toz zerreciğine meydan okurcasına. Beni çok kırdı, çok üzdü, çok yordu, çok yıprattı dedin etrafa. Ama bir kez asıl doğru; beni çok sevdi lafı çıkmadı ağzından, çıkamadı . .

8 Haziran 2015 Pazartesi

Boşluk


   İnsan bir boşluğa seslenirde çok sonra fark eder o boşluğun her zerresinin kendinden oluştuğunu. Bağırır çağırır ama bir tek kendisi duyar bunu. O sesleniş bir o ufuk çizgisindeki boşluğa bir bu yandaki boşluğa çarpıp yankılanarak, biraz da eksilerek kulağına gelirde bir tek kendisi duyar. Seslenmesi de o boşlukta hapsolur, duyduklarıda. Ve kendiside.. İnsan bir boşluğa seslenirde, sonrasında yitip gider..